SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 400 >>

DEVAM: 4. Öğle Namazının Vakti

 

حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبِيدَةُ بْنُ حُمَيْدٍ عَنْ أَبِي مَالِكٍ الْأَشْجَعِيِّ سَعْدِ بْنِ طَارِقٍ عَنْ كَثِيرِ بْنِ مُدْرِكٍ عَنْ الْأَسْوَدِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مَسْعُودٍ قَالَ كَانَتْ قَدْرُ صَلَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الصَّيْفِ ثَلَاثَةَ أَقْدَامٍ إِلَى خَمْسَةِ أَقْدَامٍ وَفِي الشِّتَاءِ خَمْسَةَ أَقْدَامٍ إِلَى سَبْعَةِ أَقْدَامٍ

 

Abdullah bin Mes'ud (r.a.)'den, şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (öğle) namazını (zevalden sonraya bırakma) müddeti, (insanın gölgesi) yazın, üç ayaktan beş ayağa, kışın da beş ayaktan yedi ayağa varıncaya kadardır.

 

 

Diğer tahric: Nesai, mevakit

 

AÇIKLAMA:     Hadis, öğle namazının vaktini tayinde gayet pratik bir yol tayin etmektedir. Ancak işaret edilen bu vakit namazın giriş vakti değil, Hz. Peygamber'in bu namazı ilk vaktinden geciktirerek kıldığına delildir. Buna göre Peygamberimiz efendimiz öğle namazını yazın zevalden sonra bir insanın gölgesi kendi ayağı ile üç ayak, yazın en şiddetli olduğu aylarda da beş ayak oluncaya kadar te'hir ederdi. Kışın ilk günlerinde gölge beş ayak, tam kış ortasında ise yedi ayak oluncaya kadar te'hir ederdi. Aşağıdaki bilgileri Dehlevi vermektedir.

 

"Bu, iklim ve bölgelere göre değişen bir şeydir. Her tarafta aynı ölçüde olmaz. Çünkü gölgenin uzayıp kısalmasının sebebi güneşin yüksekliğinin azalıp çoğalması ile alakalıdır. Güneş yüksek ve kendi mecrasına yakın olduğunda gölge kısa, aksi halde de gölge uzundur.

 

"Bundan dolayı kışın gölge daima yazdan daha uzundur. Bu her yerde böyledir. Hz. Peygamber namazı Mekke ve Medine'de kılmıştır. Buradaki iklimin ikinci dilim iklimi olduğunu biliyoruz. Buralarda, denildiğine göre, gölge yazın başında ağustos ayında öğle vakti üç ayaktan biraz fazladır. Buna göre Hz. Peygamber havaların sıcağı şiddetlendiği zaman öğleyi daha çok mutad vaktinden geciktirirdi. Bu esnada gölge beş ayak kadar olurdu..."

 

Bu ifadelerden anlaşılıyor ki; gölgeyi ayaklarla ölçerek yapılacak vakit tayininde dünyanın her tarafı aynı ile kayıtlanamaz.

 

Burada dikkat çekebileceğimiz nokta şudur; yukarıda işaret edildiği gibi, Hz. Peygamber bilhassa havalar sıcak olduğunda öğle namazını, hemen kılmamış, ortalığın serinlemesini beklemiştir.

 

BAZI HÜKÜMLER:

 

1. Öğle namazını serin vakta kadar te'hir meşrudur.

2. Namaz vakitlerini gölgeye bakarak tayin caizdir.

3. Gölge uzunluğu vaktin tayininde her mevsimde aynı değildir.